26 Kasım 2009 Perşembe

Beşiktaş



Maç başlamadan önce Kurtlar Vadisi Gladio filmine gittim. Film, aslında hiçte milliyetçi olmayan beni, bir nebzede olsa, o taraflara kısa bir süreliğine itti. Ben ki Avrupa kupalarında, Fenerbahçe ve Beşiktaş hatta Trabzonspor'u bile desteklemeyen adamım. Ama dünkü maç bir başkaydı. Dünkü maç bir haykırıştı. Taktiksel açıdan eleştirsemde, verdiği demeçleri hep hayranlıkla dinlediğim Mustafa Denizli'ninde dediği gibi:''Bu ülkenin böyle bir galibiyete ihtiyacı var.'' Gerçektende vardı. Diğer takım taraftarları ne derse desin; Manchester'ın bu yedek kadrosu bile, televizyonlarda en çok izlenen takımlardan birtanesi. Türkiye ile hindi diye dalga geçen adamın haftada yüzbinlerce sterlin kazandığı takım. Rüştü'nün üçüncü kaleci olacağı bir takım. Kendilerini şeytan diye ithaf edecek kadar ukala bir takım. Bu maça, onun sayesinde milyonlarca insanın bahis kuponlarında 'üst' oynadığı takım. Manisa'ya karşı pozisyona giremeyen bir Galatasaray'dan, Kayseri'de fark yemekten kurtulan bir Fenerbahçe'den 3 yazıyla (üç) gömlek üstün bir takım. Ve Beşiktaş böyle kalitesiz bir ligden geldi; Old Trafford'a. Bizi bu denli küçümseyen olay mahaline. Ama o kartallar, sahadaki Beşiktaşlılık duruşunu son dakikaya kadar korudular. Onurlu, şerefli mücadelelerini her şeye rağmen (hakem, çirkef taraftar, vs.) sürdürdüler. Ülkeye büyük bir sevinç yaşattılar. Helal olsun Rüştü, helal olsun Tello, helal olsun Mustafa Denizli! nede güzel dedin maç sonunda:

''Bu Beşiktaş ile birlikte ülkenin galibiyetidir. Futbolcuların ortaya koyduğu mücadele, kazanma arzusu tek çıkış yolumuzdu. CSKA'nın Wolfsburg'u yenmesiyle başka çaremiz kalmamıştı. Biz kaybetmeyi düşünmedik. Çok fazla söylenecek bir şey yok. İyi bir takım savunması yaptık. Beklemedik değişiklikler oldu. Burada yüzlerce takımın çıkamadığını biliyoruz. Bu sonuç bizim gururumuzu çok okşuyor.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder