2 Kasım 2009 Pazartesi

TSL 11.Hafta

Haftalar ilerledikçe kızışıyor lig. Beklenenlerin aksine çok farklı sonuçlar alınmaya başladı. Ankaraspor'un lig dışarısında bırakılmasından sonra -ben böyle görüyorum- tüm takımlar (özellikle Anadolu takımları) 17 takımlı özümsemeye başladı. Her sene biraz daha ivme kazanan TSL'de hararetli haftaları daha erken görmeye başladık. Geçen yıllara nazaran çok daha çalkantılı ve enteresan olaylara şahit olacağız bu sene.

-Ligin açılış maçında Ertuğrul'un Bursa'sı, Şifo'nun Antalya'sına karşı geçmiş haftalardaki agresif ve üretken futbolunu göstermedi. İlk yarıdaki Antalyaspor hücumlarının basireti bağlanmış gibiydi, Djiehoua'nun golünden sonra da çok net pozisyonları değerlendiremediler. Bursa'nın yeni yabancıları Batalla ve Ergic bu ligin kalburüstü yabancıları olduklarını haftalar ilerledikçe daha iyi ispatlıyorlar.

-Cumartesi akşamında Dolmabahçe'de kıran kırana bir mücadele vardı. Ekim ayının kralı Beşiktaş serisini sürdürdü. Fakat tribünler hala takıma tam olarak güvenmediğini söylemek gerek. Ernst ve İsmail Köybaşı galibiyetin mimarlarıydı. İsmail yüksek bedelle transfer olmasının sıkıntılarını daha hala üzerinden atabilmiş değil, eğer Denizli genç oyunucunun bu yöndeki sıkıntılarını gidermek üzerine ona özgüven aşılayabilirse İsmail'den fazlasıyla verim almaması için bir neden yok. Yalnız Beşiktaş'ın en büyük sorunu Fink'in yetersiz ve alternatifsiz olması. Cisse'yi çok arıyor olmalı Denizli, göz göre göre kaçırdılar gül gibi adamı. Devre arasında 2 takviye gerekiyor Beşiktaş'a. Biri mc pozisyonuna, bir diğeri de rakip defansı bozabilen ve top sağlayabilen bir striker olmalı. Hani belki Demirören yönetimi yapar diye söylüyorum, yersen.

-Galatasaray cephesinde suskunluk var. Çok zorlu ve kritik bir dönemeçten geçiyor camia olarak Galatasaray. Geçen haftaki mağlubiyetin faturasını hakeme kesmeye çalışanlar, Sivas karşısında alınan galibiyetten sonra bu gece yataklarında rahat rahat uyuyabilirler. Tipik derbi sonrası galibiyeti aldı Galatasaray. Arda biraz silkelenmiş, Daddy Cool yine bildiğimiz ekstra golünü yazdı, 2.yarı yatan bir Galatasaray izledik. Zira 2 senedir ligin altına üstüne getiren Sivas'tan eser kalmamış. En büyük kozu güçlü fiziğini yitirmiş Sivaslı oyuncular. Barış'ın hareket getirdiği sene başından beri eleştirilen Galatasaray orta sahasına diş geçirmediler. Yeni hocaları Muhsin Ertuğral'ın işi çok zor, TSL'yi tanıyıpta, Mehmet Yıldız sakatlıktan dönene kadar daha çok puan kaybedeceklerini düşünüyorum.

-Haftanın son maçında geçen haftanın derbi galibi Fenerbahçe'nin Kayserispor karşısında düştüğü acziyeti izledik. Başka bir açıklaması olduğunu düşünmüyorum. Hafta içerisinde Alex'e padişah kostümü giydirip lokum dağıtırken ki heyecan, heves vs. yoktu galiba Fenerbahçeli futbolcularda. İlk yarıda Suleymanou'nun hediye golünden sonra Daum takımını olduğu gibi geriye çekti. İkinci yarı Mehmet Topuz'un direkten dönen topu dışında hiçbir hamlesi yok Fenerbahçe'nin farkı arttırmak adına. Sonra Tolunay oyundan Makukula'yı aldı ve Kayseri oyunu rakip yarı alana yıktı. 3 net pozisyonda ''ilk yarı yere yatmadım'' şeklinde beyanat veren Volkan başarılıydı. Tolga Özkalfa penaltıyı çalarken yardımcısına güvendi, bana sorarsan Cangele penaltı için yalvardı ve aldı. Fenerbahçe için çanlar çalıyor. Bu maçta alınacak mağlubiyet belki özeleştiri imkanı verirdi fakat ''Kayseri deplasmanında 1 puan iyidir.'' düşüncesi ilerleyen haftalarda çok puan kaybettirir bu takıma.

-Diğer maçlarda Denizli İBB karşısında yoğun baskı kurduğu maçta fırsatları değerlendiremedi, atamayana attılar klasik olarak. Antep evinde yine son dakikalarda güldü. Diyarbakır başkanı maçtan önceki olaylar ve hakem Süleyman Abay'ın taraflı maç yönetimini iddaa ederek haftaya Galatasaray maçına çıkmayacaklarını ifade etti, farklı durumlar sözkonusu, )başka bir postta değinebilirim bu konuya.) Manisa deplasmanda güzel bir oyunla Gençler'i mağlup ederken, Kasımpaşa Eskişehir karşısında son dakikalarda yediği golle beraberliğe razı oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder