23 Kasım 2009 Pazartesi

Florya'da Neyce Konuşuluyor?



''Maç sonrasında hakemin yanına gitmek istedi, ne diyecek bu konu hakkında?''

''No,No there were some players of my team.Going to the referee,you know when you do that you get card.So i just wanted to seperate players and take them inside.''

Manisa maçından sonra,Lig tv muhabiri Bahri bey soruyor,eleman çeviriyor,Rijkaard böyle cevap veriyor.Ve devam ediyor olay.

''Galatasaray,dünkü maçtan sonra liderlik şansı yakaladı ama kullanamadı.Bu bir hayalkırıklığı yarattı mı?''

''We are all dissappointed,that's clear.But still the distance is close,and we have a lot of game to play.If we win those games,we can be first again.''

Az çok yurt dışı görmüşlüğüm ve nacizane ingilizcem var.Dil,insanın kendini ifade edebilmesi için çok önemli bir unsur.Dil,hedeflerini anlatman için,olmazsa olmaz unsur.Dil,otorite sınırlarını belirleyen unsur.En önemlisi,dil,empati için bir numaralı unsur.Hatırlayanınız vardır,2000 Arsenal maçından önceki sağlık kontrollerinde,Okan'ın durumu kritik.Sağlık personeli Terim'e bilgi veriyor:oynaması zor diye.Ve Terim,Okan da ordayken :''oynamazsa oynamaz yapacak bişey yok'' der.Okan için hayatının en önemli maçı hakkında.Okan'ın nasıl ağlamaklı olduğunu görebilirsiniz orda.Tek ihtimali olan insanların hikayesinde.

Şimdi aynı şeyi Rijkaard için düşünüyorum.Nou Campa çıkmadan önce sağlık kontrolünde Hakan Balta olacak ve oynaması zor olarak belirlenecek.Rijkaard:''okey,we will find different strategy,due to Hakan's absen't''(Hakan'ın yokluğunda,başka bi strateji bulucaz) diyecek.Hakan ağlar mı? sanmıyorum. Rijkaard'ın şaka yapmadığını görür mü? sanmıyorum. Olayın ciddiyetini kavrar mı? ki bu nou campa çıkamamak demek. Sanmıyorum.

Galatasaray yönetimi bu zulüme bir son vermeli artık.Hollandaca bilen bir tercüman görevlendirilmeli.Teknik adamlar zaten yapar futbolcu üzerinde empatisini.Önemli olan futbolcuların teknik adamı kavrayabilmeleri.Ki bizim tercüman,eli ayağı süt beyazı Hollandaca bilmeyen bir Türk.Bu çocuk nasıl anlasın Rijkaard'ın neler hissettiğini.Aslında demek istediğinin ne olduğunu.Zaten yaşıda Rijkaard'ın çocuğu yaşında.Allah aşkına Avrupalılar çok kültürlü hepsi İngilizce biliyor ezikliğinden vazgeçelim.Bu adam ne kadar zorlanıyor görmüyor musunuz? Kendi duygularından çok ne konuşacağının stresini yaşıyor.Bu adamı rahat bırakalım.Zaten Türkiye'ye alışmak zor.Bir de kendini ifade etmek,oyuncuları etkilemek stresini yaşamasın.Ha unutmadan Neeskens de Hollanda vatandaşıydı değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder